Kaçıp kaçıp bu eve geliyorum
İçimden geçen tüm evler içimde en az sevdiğim, derdim hep
Şimdi anlıyorum ki belki doğru olan tersi
Seyrelmiş yollardan geçiyorum her defasında
Beni karşılayan kelimeler yabani bir tenhalık
Hikayem ilerledikçe sözlerim değişecek, öykü gibi kelimelerim de evrilecek
Hiçbir hikaye başladığı gibi bitmez
Neden denizlere açılmak yerine bu bozkır bozması yerde takılıp kaldığımı son satıra vardığımda öğrenebilmek, işte beni yola düşüren umut
Üstelik evimiz de değişmiş, bambaşka bir yer mi burası
Emin olamıyorum
Meridyen aynı da paralel kaymış gibi
Eşyalarımızın çok azı bizimle kalmış.
Koca salon hatırladığımdan da genişmiş
Çekip gitmeyen üç beş parça
Bizimle kalmış mı, dedim
Doğru değil tabii ki
Bizi beklemiş demem gerekiyordu
En başta halılarımızın evi terk etmesine şaşıyorum
Ahşap kitaplığı kara deliğe döndüren ışıksızlık bu odada daha önce yaşandı, o yüzden o boşluğa aşinayım
Kimselerde olmayan, sadece sana ve bana ait kırmızı masaya sarılıyorum
Tik ağacından onu bizim için sabırla oyan Alman marangoz da göçmüş bu diyardan
Buraya nasıl mı geldim
Tabii ki asansörle
Beni ilk fark eden asansör oldu
İki ayrı asansör kabininden her zaman olduğu gibi soldakini tercih ediyorum
Geniş bir tebessümle iki yana açılıyor
Nerelerdeydin dercesine
Ana rahminde neysem bu küçük, loş hacimde de oyum
İçinde küçüldükçe biraz daha kalma arzum artıyor
O da aceleci değil katları çıkarken
Ancak kararlı
Hiçbir katta durmadan, ağır aksak yükseliyor
Katlarda duran asansörler beni huzursuz eder, bilirsin
Kat ettiğimiz her yükseklikte ben kendime bölünüyorum
İlk kez tanıştığım bir hissedişle büyülenmekteyim
Her katta bölünmelerimin hızı geometrik artıyor
Başım döner, midem bulanır diye korkacak gibi oluyorum, ama şaşılası iyiyim
Kendime bölünme hızım dehşet verici olsa da iyiyim
Bir mucicezin arifesindeyim
Dokuzuncu kata vardığımızda artık tek hücreliyim
İçerde beni bekleyenin bilerek çıkmış olmalıyım bu yolculuğa
Yoksa ne anlamı var sonsuz kere bölünmenin
GERÇEK ÖZGÜRLÜK TEK HÜCREYE DÖNEBİLMEKMİŞ
ŞİMDİ İÇ KANAMAYI DURDURABİLİRİZ, SENDEN SONRA BENİ ÖLDÜREN ÖZLEMİ DİNDİREBİLİRİZ
ARTIK NE İSTERSEK OLABİLİRİM/OLABİLİRİZ
YENİDEN VE SONSUZ KERE BAŞLAYABİLİRİZ
Dairenin kapısı kendiliğinden açılıyor
Önce vanilyalı kokun karşılıyor beni
Sonra gözlerinle buluşuyorum
Lanet kalkıyor
Ev seni geri veriyor şekerpare kızım.
Nazire K. Gürsel/2023 Kasım
Depremde kaybettiklerimizin ve Çıtır’ımın aziz hatırasına